23 Nisan 2011 Cumartesi

ZON KİŞOT 15. ADIMINI ATTI...

28.3.2011

Geç oldu ama -tam da “dağlarına bahar gelmişken memleketimin”- aldık dergiyi elimize. Ve yazık ki, sanat ve sanatçı için, insanlık adına kara bulutlar daha bir çökmüşken ülkemize, hazırladık dergiyi.
Her güne toplumsal-siyasal ucubeliklerle uyandığınız, bundan gayrisi olmaz deyip-olunca şaşırdığınız, karikatürleşen siyasileri izledikçe acı-acı güldüğünüz oluyor mu sizin de?
İşte tam da bu yüzden Kars’a gitmek zorundaydık derginin gündemi için! Araplaştırma harekâtının adımlarına baştan karşı koymak için dergi bize “görev emri” verdi.
Ve azgelişmiş ülkelere özgü, benyaptımoldu-tutuklamalar… Şimdi “nereye gidiyoruz yahu?” desek Aziz Nesin gibi… Dram içinde komedi, komedi içinde dram! Maazallah! Ters bir cevapta gümbürtüye gitmek içten değil hani!
ZonKişot Dergisi’nin sanatçı dostlarıyla yaptığımız toplantıları önemsiyor, fikir açıcı tespitlerin dergiyi zenginleştirdiğini düşünüyorum. Çoğu sayıda uyguladığımız kentimiz sanatçılarını yalvar-yakar yetkin kalemlerle gündeme getirme, onları eserleriyle değerlendirme düşüncemize, aklımın ucundan geçmeyecek bir yaklaşım geldi geçtiğimiz haftalarda. Neredeyse, derginin kapak yaptığımız sanatçıların reklâm parasıyla çıktığı(!) söylendi. Eleştiriye evet; ama hezeyana ve narsisliğe hayır..! Bunu söyleten nasıl bir psikolojidir, yorumu size bırakıyorum.
Geçtiğimiz süre zarfında kentimiz zengin etkinliklerle doluydu. Öyle ki bunları dolu-dolu taşımak için dergiye, diğer sayıya ertelediğimiz ürünler oldu. Bu arada yine son bir kaç gün daha fazla koşturmuş ve dergi baskıdan çıkınca rahatlayacağımızı sanmışken; ufak da olsa canımızı sıkan hatalar buna izin vermedi. Yine de Zon Kişot okurunun alıştığı düzeyde bir sayı olduğuna inanıyorum.
Kaya Taşçakmak ve Hikmet Kurter öyküleriyle, Ertan Taşdelen, Aziz Kemâl Hızıroğlu, Ahmet Yılmaz Tuncer şiirleriyle, Hikmet Kuşhan anlatısıyla katkı sunarken, Mevlüt Kırnapçı "bu dergiyi çocuklar da kucaklamalı" diyerek dosyasından çıkarıp paylaştığı masalıyla, bizlere de göz kırpıyor sanki.
Seher Başoğul, Burak Özen, Barış Ağca ve Ömer Aydın'ın fotoğrafları, Ayhan Kiraz'ın çizgi öykü ve desenleri, Halil Uzun'un arşivinden paylaştığı fotoğraf, Kürşat Coşgun'un arka kapak deseniyle yarattığı görsel zenginliğe dünya karikatür ve heykel sanatından örnekler de ekledik. -Yoksa ucube örnekleri mi deseydim!-
Tiyatro değerlendirmesi, etkinlik haber-yorumlarını da bulacağımız dergimizde, yine Aziz Kemal Hızıroğlu'nun 'yazarlık üzerine' değerlendirmesinin yanısıra, bir Rüştü Onur kitabının da eleştirisini okuyacağız.
40’lı yılların toplumcu-gerçekçi kuşağından Hasan İzzettin Dinamo’yu anıyoruz. Dinamo şiirleri, 80 yıllık yaşamından kesitler sunuyor sanki ve resim gibi seriyor onları gözümüzün önüne.
Nerde kalmıştık? 16. sayıya kadar...
Zon Kişot dostları düşleyin; zira cehaletten başka kaybedecek şeyimiz yok...