20 Ağustos 2011 Cumartesi

YEREL VE ULUSAL BASINDA ZON KİŞOT DERGİSİ'NE DAİR ÇIKAN YAZILAR...

2009'da Evrensel Kültür Dergisi adına Fahri Bozbaş'ın Özlem Yücesan'la yaptığı söyleşiden :

< Maden kömürü havzası kentidir Zonguldak ama edebiyat ve sanat konusunda da iddialıdır hep. 1940’lı yıllarda edebiyatta İstanbul’dan sonra en çok ürün yaratan kent olmuştur. Halkevi çatısı altında yetişen birçok sanatçı ve yazar, yerel ve ulusal değişik gazete ve dergilerde eserlerini paylaşmış, dönem dönem süreli yayınlar çıkararak, havzanın sesi olmaya çalışmış.

Bu sesi en çok yayan; 1990-91 Büyük Madenci Grevi sonrası, bir grup aydın ve sanatçının bir araya gelerek çıkardıkları “Uğraş” dergisi olmuş. Emekli işçi-ozan Mehmet Yılmaz’ın sahibi olduğu Karya Kitabevi’nin bir yayın organı olarak okurlara ulaşan “Uğraş” önemli bir sürecin edebi tanığı oldu. Ekonomik nedenlerle yayın hayatı devam edemeyen “Uğraş”ın yeri uzun yıllar doldurulamadı.

Yaklaşık bir yıl önce Zonguldaklı aydın ve sanatçılar bu boşluğu doldurmak için harekete geçtiler ve Karikatürist Mete Arif Tokmak’ın editörlüğünde “Zonkişot”u çıkardılar. Beşinci sayısı, Özlem Yücesan’ın editörlüğünde yayınlanan “Zonkişot” havzanın sesini daha etkin kılmaya çalışıyor. Yücesan, sorularımızı yanıtladı:


Zonkişot nasıl ortaya çıktı..?
Kendi açımdan bakarsam, Zonguldak’taki sanat olaylarıyla ilgilenmemden bu yana hemen herkesin ‘olmayan sanat dergisinden’ bahsettiğine tanık olmuştum.

Zonguldak’ın sanat dergisine ihtiyacı vardı. Kentimiz sanat yönünden zengin. Çok yetenekli sanatçılar yetişti çünkü. Bu kadar sanatçının artık bir araya gelip bir şeyler yapması gerekiyordu. Fikir yazıları, maddi-manevi altyapı sorgulamalarıyla birkaç yıl geçti. Neticede 2008 Kasımı’nda bir arkadaşımızın editörlüğü üstlenmesiyle günlük yayınlanan Halkın Sesi gazetesinin bünyesinde dergi çıktı. Aylık planlanan dergi, hukuki yönden her ne kadar yerel Halkın Sesi Gazetesi’ne bağlı ise de içerik-biçim gibi konularda, bir kişi ya da kuruma bağlı değil. Editör ve sanatçıların fikirleri birebir yansıyor dergiye. >

Söyleşi'nin tamamı için aşağıdaki adrese tıklayabilirsiniz.

Yeni Ufuk Gazetesi Başyazarı Sina Çıladır'ın 9 Mayıs 2011'de gazetesinde yazdığı yazıdan :

< Zonkişot, Zonguldak’ta yayınlanan bir kültür-sanat dergisi. İki ayda bir çıkıyor. Zonkişot’un Mart-Nisan sayısını, derginin Genel Yayın Yönetmeni Özlem Yücesan göndermiş bana. Zonkişot’un bende, yurdun ve Zonguldak’ın değişik yörelerinden gönderilen gazete ve dergiler içinde ayrı bir yeri vardır. Diyebilirim ki çok kısıtlı olan günlük okuma zamanımın en büyük parçasını Zonkişot’a ayırıyorum. Bilenler bilir, günlük gazetecilik, kendinize ayıracağınız zamanın tümünü silip süpürür çoğu gün… Ne yalan söyleyeyim, Zonkişot’u ne zaman elime alsam, bir mizah dergisiyle karşı karşıya olduğum duygusuna kapılırım. Derginin adından geliyor bu.. Dergiye bu ismi koyanlar ne düşündüler bilemiyorum. Herhalde, yoz kültüre karşı tek başına mücadele bayrağı kaldıran Cervantes çağrışımlı bir tepkiyi yansıtıyor bu isim. Kadir Tuncer, (niye Yücesan değil de Tuncer), 17 Aralık’ta ZOKEV’in Zonguldak’ta düzenlediği Edebiyat Bienali’ne sunduğu Zonkişot eksenli “sunum”a, derginin adını açıklayarak başlasa ne iyi olurdu!.. >

Yazının devamı için aşağıdaki adrese tıklayabilirsiniz.