4 Aralık 2014 Perşembe

ZonKişot 25. adımını attı…



Ne çok bağırdık değil mi; “Hırsız vaaar!” diye aylardır. “Amaan öncekiler çalmadı mı sanki!” diyen dertsiz insanlarımıza ne demeli!

Evet, hırsız evimize girmiyor, cebimize elini sokmuyorsa hırsız değil nezdimizce! Tapulu arazimizi elimizden almanın, parkımızı AVeMe yapmanın, zeytinlikleri ve kuşların göç mekânlarını bile kurutup AB’nin enerji açığını(!) kapatan Termikçilerin hizmetine sunmanın, bir adı olmalı değil mi? Peki sanat bunun neresinde? Aynı hatlardan geçtiğini kapak yazımızda göreceğiz.

Bizim bir Belediye Sinemamız vardı; sermaye onun da üzerinden geçmenin hayallerini kuruyormuş bu aralar. Sinemasever kitle, buranın sinema olarak kullanılmasını istiyor. Zonguldaklı sinemasına sahip çıkıyor!

Yaşam alanlarımız darlaşıyor… Ekmeğimiz küçülüyor… Tekdüze giden yaşamın kırıntıları bile alınıyor elimizden… Soma’da bir yandan işçiler ölüyor, bir yandan ağaçlarHer gün bir trafik kazası, iş cinayeti, çocuk-kadın tacizleri… Her sabah savaşa hazırlanmış gibi uyanan bir ülke! Sahiden tarihi günler geçiriyoruz; “Çağlar birbirini görse/” diyoruz F.H. Dağlarca gibi; “Ortaçağ yüzüne tükürürdü/ Uzay çağının!
Ama umudumuz var… Çocuklar geliyor “düşe-kalka” ne de olsa… Onları yetiştiren eğitimcilerimiz var. Üniversitemizin Onkoloji Servisinde tedavi gören harika çocuklarımız var mesela. “El ver Renk ver” sloganıyla el emeği ürünler yapan ve yaptıran hocalarımız, çocuklar için maddi-manevi desteğinizi bekliyor.

Kendi şiirlerini bırakıp gençlerin şiirlerine kafa yoran Ruşen Hakkı ustamızı anıyoruz; teşekkür borçlu olduğumuz Aziz Kemâl Hızıroğlu’nun kalemiyle… Arka kapak deseni yine Kürşat Coşgun’dan.

Bahriye Şengün; “Ülkeme Gelsin Bahar diye uğraştı çocuklar” yazısıyla BKM çocuklarını yazdı. Ekrem Murat Zaman “Konuşan Baca” ile üretim tarihimizden bir kesit sunuyor. Fatma Kılıç, geride şiirlerini bırakan İhsan Üren’i anlattı. Gürdal Özçakır, “Naif bir madenci dostu Nedim Günsür”ü eserleriyle ve Zonguldak’la birlikte döktü sayfalarımıza. “Karaelmas’ın İlk Madencileri” ve “Mükellefiyet” kitaplarına bir bakış Özlem Yücesan’dan. Ramazan Çakıroğlu “Bir Bilge Ağaç”ı anlatıyor. Kutlu Gürelli’nin gözüyle, Sergi Odası'ndaki “Genç Sanatçılar Sergileri”nin Sebep ve Sonuçlarını ilgiyle okuyacağız.
Aziz Kemal Hızıroğlu ve Erda Har’ın şiirini, Mehmet Ercan’ın Aforizmalar’ını okurken; Mehmet Türkçelik’in masklarını, Nadir Özsoy’un fotoğraflarını, Necdet Kutoğlu’nun resmini izleyeceğiz.
Söyleşi, sempozyum, anma gibi bir çok etkinliğin haber-yorumlarını bulabileceğimiz sayfalarımızda yeni kitapları da izleyebiliyoruz.

Kutlu Gürelli, Ramazan Çakıroğlu, Erda Har ve Bahriye Şengün hoş geldiler sayfalarımıza.

Epey geç oldu bu 25. adım… Biraz güç olmadı da değil, açıkçası! Dizgi ve baskıda değişiklik yaptık. Bu yüzden acemiliğimiz için şimdiden özür diliyoruz. Eksiklerin-yanlışların olduğu yerlerde bu acemiliği göreceksiniz.

Velhasıl aylar sonra, Fazıl Hüsnü Dağlarca’nın dizeleriyle, bir kez daha… MERHABA…
… Neden herkes güzel olmaz/ Yaşamak bu kadar güzelken?// … İnsan nasıl ölebilir/ Yaşamak bu kadar güzelken?