Attı; ama yine gecikti ve Mart’ta çıkması hazırlanmışken;
çıkmayınca bu aydan itibaren olan etkinlikler için kapattı mecburen bu sayıyı…
Çok değerli söyleşi, tiyatro, dinleti gibi etkinlikleri üreten dostlarımız
sanmasın ki; 27. sayıda yer
almayacak! Hazırlamaya başladık bile… Bizi sabırla bekleyen okurlarımıza da teşekkür
ediyoruz.
“Haziran”a Kilimli Halkevi’nin önünde başladık bu
sene. Eksikleri olsa da, dergimizin ana gündemiydi Kilimli Halkevi. 1932’den
günümüze, ülkemizle neredeyse aynı kaderi(!)
paylaşan Halkevleri’nin içinde ayrı yere sahip Kilimli’yi, kendisi de Kilimli
çocuğu olan Ayhan Kiraz kaleme
aldı.
25.
sayımızda Doğu Karaoğuz’un kitabıyla
ilgili bir değerlendirme vardı. Cevap hakkı
doğduğunu iletti. “Elbette” dedik;
ama gönderdiği yazı, bizi kötü niyetle suçlayan ve atalarını kutsayan bir ruh halindeydi. Nesnel gerçeklikle yazmaya çalıştığımız yazıya; yine bu kıstaslarla
cevap beklemiştik… Yazık ki ifadeleri nesnel değil; özneldi. Karaoğuz dergimizin ve bizim
dostumuzdur. Dostlarımız değerlidir
elbette; fakat toplumsal-kamusal alanda doğrularımız
çok daha değerlidir.
Mimar Engin Erkin “Zonguldak
Soruları”yla, kentimizin 80
yıllık imar geçmişini anımsatırken; “Ne
kadermiş!” diyeceğiz bir kez daha. Kitap avcısı öğretmenimiz Şenay Özçelik Koca, birikimlerini
yazıya da döküyor. Önümüzdeki sayıda bu zenginliği daha çok paylaşacağız. Güngör Şenkal Avusturya’da yaşayan bir aydınımız… Kırnapçı’nı kitabına ses veriyor. Yine, Erda Har mahlasıyla yazdığı şiirlerini okuduğumuz eğitimci Tuna Ölger… Sayfalarımıza hoş geldiler.
Amatör-politik-“Özgür Tiyatro”nun 20. Yılına katılamadık; emeği geçenlere, yazılarını paylaşanlara
teşekkür ediyoruz. Dergimize katkı veren Müslüm
Kabadayı ve Mehmet Ercan’ın
içinde bulunduğu Bağlaç dergisinin 1. yılını kutluyoruz.
Termikçiler
sayfalarımızdan
hiç eksik olmayacak. Okullara kitap
dağıtarak, Karagöz-Hacivat oynatarak, kanserli çocuklara oyuncak vererek, (hiç
utanmadan)“temiz
hava” konulu öykü yarışması yaparak; valiyle-rektörle kanka
olup Zonguldaklı’yı uyutacağını
sanmasın hiçbiri! Termik santral gerçeğine Barış
Ağca’nın objektifinden de bakacağız sayfalarımızda. Nadir Özsoy’un Rize
yaylalarındaki yaşama bakan fotoğraflarına da…
Fatma
Kılıç, bir 8 Mart
yazısı paylaşmıştı Zonguldak’ın Zon-Kadınları
üzerine… Bu yazı da geç ulaşsa da okura; her dem geçerli bir yazı zaten, yazık
ki… Alaaddin Kara’nın fotoğrafladığı,
yine bir Zonguldak gerçeği olan kaçak ocaklar gibi… Çocuk ve umut; birbirine en
güzel yakışan iki kelime…
Kadir
Tuncer 1990 grevi
öncesinden bir kesiti öyküleştirdi. Şenay
Özçelik Koca “Nereye” oyunu
üzerinden kaçak göçmenleri anlatıyor. “Demir
Ökçe yılları” Özlem Yücesan’dan…(-ki bu yazıya vesile olan Şenay
Özçelik’e teşekkür ediyor-) Müslüm
Kabadayı “Köy Enstitüleri’nde
doğan edebiyat” başlıklı Foça Çalıştayından izlenimlerini aktarırken; Güngör Şenkal “Yandım Ela Gözüne”
kitabını irdeliyor. Ahmet Öztürk’ten
“Meşede İnecek Var” kitabını okuyacağız. Bu kitap üzerinden, “Göç” olgusu üzerinde duruyor Mevlüt Kırnapçı da yazısında. Özgür Başkaya, Özgür Tiyatro’nun 20. yılını anlatıyor.
Aziz
Kemal Hızıroğlu, Erda Har, Mevlüt Kırnapçı, Tan Doğan, Hamit Kalyoncu, Gökhan
Taner Günsan şiirleriyle dergimizi zenginleştirdiler. Mehmet Ercan’dan bir “Keriz” öyküsü… Tuna Ölger de –inadına- “Sakallarımı
Kestim Kuşlara” diyor. Üzeyir Karahasan
toplumcu-gerçekçi ve postmodern kitaplar
üzerinden uzun ve akıcı bir metin döşüyor sayfalarımıza.
Arka kapağımızda Necdet Kutoğlu resimlerini
göreceksiniz. Sanatçımızın kullandığı renkleri de görebileceğiz. Kürşat Coşgun’un hazırladığı, Gülten Akın’ın şiiri ve desenini iç
kapağımızda izleyeceğiz. Gülten Akın
şiirleri iç sayfalarda da karşımıza çıkacak.
“Salt gürültü, salt mutlu gibi
yapan insan (nasıl insan?)
kalabalığı… Öte yüzü kavgazan, kıyıcı, savaşlardan savaş beğenen… Öldüren ve
ölen; aptalca!”
diyor, 82 yıllık direncini
ayakta tutan; hâlâ düşünen, hâlâ üreten Gülten
Akın. Ve diyor ki 2013’te yazdığı dizelerde; “Bağışladığın
özgürlüğe / yeğdir biçtiğin zından / sonsuz güzelleşecek dünya / biz kurduğumuz
zaman
Yıktırmadığımız kaleyle,
kestirmediğimiz ağaçla, güvenli gelecek bıraktığımız çocuklarla birlikte…
Bir yaz daha… Bir Haziran daha… Umutla…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder